“Sabah trafiği ile sıkışık olması gereken yolları hiç bu kadar boş görmemiştim. Herhalde bugün okulların tatil olmasını fırsat bilenler, tatillerini uzattılar. 3,5 saatlik uykuyla işe gitmek üzere yola düşmemden midir, yoksa insanların tatil mahmurluğunda olmasından mıdır nedir, trafikteki sürücüler de bir acayip. Millet henüz uyanamamış sanki.” diye not etmişim bir kenara dün.
Bu sabah da aynı his ve gözlemlerle ufak ufak seyrederken kara asfalt üstünde, yediğim iki tokat uyanmamı sağladı. Çok basit aslında. İlk olarak motosikleti adam yerine koymayıp yoluma çıkan bir servis minibüsünü teğet geçtim. Aslında çok sık karşılaştığım bir olay olmakla beraber Koşuyolu Caddesi üstünde hızımı almış ilerliyor olmam ve aracın ben geçmeye metreler kala yola fırlaması sonucunda 30-40cm gibi bir farkla uçma şansımı kaybettim. İkinci olay da aslında alışık olduğumuz bir durum sonucu gerçekleşti. Yakınında değil bir yaya geçidinin olması, bir yayanın bulunmasını gerektirecek herhangi bir unsurun (bina, park, durak, geçit vs.) olmadığı bir yolda, araçların arasındaki 1 metreden fazla genişlikteki koridorda 20-25km/s hızla ilerlerken yanından geçmekte olduğum otobüsün önünden bir kadın yola fırladı. Temas sonrası kadın 1 metre öteye uçtu ama, süper kahramanların, üstlerine gelen ağır vasıta ya da canavarı durdurup kısa bir mesafe geri kayarak durmaları gibi, ayakları üstünde, hiçbir şey olmamış gibi durdu. Allah'a şükür hiçbir şey de olmadı. Kadın özür mözür deyip yürüdü gitti. Bende aynaların yamulması haricinde bir ziyan yok. Kenara çekip 1-2 dakika adrenalin seviyemi düşürdükten sonra uslanmış, sakin, dikkatli halimle yola devam edip işyerime vardım.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder